Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve IFA Türkiye 3 Haziran 2022’de İstanbul’da “Vergilendirmenin Geleceğinde Yeniler” konulu bir panel düzenledi. Bu panelin ilk oturumunda Prof. Dr. Billur YALTI’nın yönetiminde, Prof. Dr. Leyla ATEŞ ile birlikte “Vergi Politikalarında Merkezsizleşme: Devletler v. Uluslararası Örgütler” konusunu ele aldık. Etkinlik afişi alttadır. Etkinlik hakkında daha fazla…
Yorumlar kapalıKategori: Yayınlar
19 Şubat 2020 günü Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin ortaklaşa düzenlediği Güncelin ve Geleceğin Vergi Politikaları Dijital Sempozyumu’nda, Dijital Dönüşüm başlıklı ilk oturumda Vergi Hukukunda Kişisel Verilerin Korunması konulu bir sunum yaptım. Sempozyumdaki konuşmaların kaset dökümünün ilerleyen dönemde bir kitap olarak basılacağını zannediyorum. (Bildiri Kitabı 2022’de…
Yorumlar kapalıAşağıdaki metin Nisan 2020’de Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde düzenlenecek olan “Dijital Dönüşümün Türk Vergi Sistemine Etkileri” sempozyumu için hazırlamaya başladığım tebliğin giriş kısmının taslağıdır. Metin ilerledikçe buraya aktarmaya devam edeceğim. Bu haliyle alıntı yapmamanızı rica ederim. Öneri ve eleştirilerinizi yukarıdaki “bana ulaşın” sayfasındaki iletişim kanallarından iletmenizi diler, teşekkür ederim. (Düzeltme:…
Yorumlar kapalı16 Ocak 2020 günü Ankara Barosu’nda gerçekleşen “Vergi Yasalarında Güncel Değişikliklerin Değerlendirilmesi Paneli”nde “Konaklama Vergisi” hakkında bir konuşma yaptım. Konuşmamın video kaydını aşağıda bulacaksınız. Panelin tamamını Baro’nun YouTube kanalından izleyebilirsiniz. * Bu konuda daha sonra kaleme aldığım makalem ise Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi’nin 2020 Aralık sayısında (Cilt 10, Sayı…
Yorumlar kapalıTÜSİAD ve IFA Türkiye’nin işbirliğiyle 26 Nisan 2019 günü İstanbul’da düzenlenen “Uluslararası Vergilendirmede Güncel Gelişmeler” başlıklı konferansta “Çok Taraflı BEPS Anlaşmasında Türk Vergi Anlaşmalarını Etkileyen Somut Hükümler” konulu dördüncü oturumda “İşyeri Hükmünün Sonuçları” konulu tebliği sundum. Konuşmanın kaset dökümünün ilerleyen dönemde bir kitap olarak basılacağını zannediyorum. (Ek: Söz konusu kitap…
Yorumlar kapalı13 Ekim 2016 günü Ankara Barosu tarafından düzenlenen Vergi Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması – 6736 Sayılı Kanun Kapsamından Değerlendirmeler başlıklı panelde 6736 sayılı Kanun’un matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümleri hakkında bir sunum yaptım. Sunumun slaytlarını aşağıda paylaşıyorum.
Yorumlar kapalıBu yazı Türkiye Bilişim Derneği Bilişim Dergisi’nin 116. sayısında yayınlanmıştır. (Aralık 2009, Sayfa 60-63)
Ertuğrul Akçaoğlu*
Muammer Ketizmen*
Abdurrahman Saygılı*
Eşref Küçük*
Vadesiz Mevduatlarının İnternet Bankacılığı Yoluyla Boşaltılmasında Banka ve Mevduat Sahiplerinin Hukuki Durumlarına Kısa Bir Bakış:
Çok Yapılan Bazı Yanlışların Doğruları
Sorunun tespiti ile başlayalım söze:
İnternet bankacılığı şüphesiz ki bizlerin hayatını oldukça kolaylaştırıyor. Ancak, muhtelif sebeplerle internet bankacılığında güvenliğin – bazen – tam olarak sağlanamadığını ve mevduat sahiplerinin banka hesaplarının – bazen – kötü niyetli kişilerce boşaltıldığını hepimiz görüyor, biliyoruz. İncelediğimiz olayların çoğunda mevduat sahiplerinin banka hesaplarının boşaltıldığını fark ettiklerinde bankalarına başvurarak “zararlarının” tazminini talep ettiklerini; banka bu taleplerini yerine getirmediğinde de “tazminat davası” açtıklarını görüyoruz. Açılan davalarda “davacı” mevduat sahiplerinin hesaplarının boşaltılmasında o veya bu sebeple “bankanın kusurlu olduğu” savına dayandıkları, “davalı” bankaların ise kendilerinin “kusursuz”, davacının “kusurlu” olduğu savunmasına sığındıklarını tespit ediyoruz. Bu şekilde açılan davalar, çoğu zaman, mahkemelerce “tarafların kusurunun tespiti” için bilirkişilere gönderilmekte.
Yorumlar kapalıBu yazı Türkiye Bilişim Derneği Bilişim Dergisi‘nin 114. sayısında yayınlanmıştır. (Ekim 2009, Sayfa 22-23)
Eşref Küçük*
Ertuğrul Akçaoğlu*
Muammer Ketizmen*
Abdurrahman Saygılı*
e-Zamanı geldi…
e-Devlet şekilleniyor…
E-DEVLET VE BİLGİ TOPLUMU KANUN TASARISI TASLAĞI1
“Nerede toplum varsa orada hukuk vardır”, der, formülasyonu Grotius’a atfedilen eski Roma kökenli bir söz. Hukuku temel almayan, ilişkilerini düzenleme gereksinimi duymayan bir toplumun var olamayacağını ifade eder bu söz. Elbette hukuku inşa edecek olan da devlettir: Nerede toplum varsa orada devlet vardır. İnsanların birarada yaşayabilmek için zorunlu olarak hukuk kurallarına ihtiyacı olmasını, bunun sonucunda da toplum halinde yaşamaktan başka çaresi olmadığını da, herkesin bildiği gibi, Aristo “insan toplumsal bir varlıktır” sözleriyle betimlemiştir. Eski Roma toplumunun da, kendisini barbar kavimlerden, hukuk kurallarına göre yönetilmesiyle ayırması da, hukukun toplum hayatının vazgeçilmez bir öğesi olduğuna dikkat çeken antik ve fakat çok önemli bir detay olarak günümüz bilişim çağının e-toplumuna ışık tutmaktadır. e-Toplumun da e-hukuku ve e-devleti olacaktır. Bunun da artık e-zamanı gelmiş bulunuyor.
Başbakanlığımız, bilişim toplumuna dönüşümümüzü sağlamaya yönelik olarak, 7 Ağustos 2009 tarihinde “e-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı Taslağı”nın 1.7 sürümünü internet sitesinde yayımladı. Bu yazının amacı, işte bu kanun tasarısı taslağının içeriğini okuyucularımızla paylaşmaktır.
Yorumlar kapalıBu yazı 1998 senesinde yazılmıştır; güncel değildir.
Giriş
Bir vergilendirme ilişkisinin iki tarafı vardır: Vergi alacaklısı olan devlet (vergi idaresi) ve vergi borçlusu olan mükellef. Bu sayılanlara bir üçüncü taraf olarak sorumlu da eklenebilir.
Mükellef, vergiyi doğuran olayı kendi kişiliğinde gerçekleştirmiş bulunan ve vergi borcunu kendi malvarlığından ödemek zorunda olan kişi olarak tanımlanabilir. Sorumlu ise, bazen mükellefle birlikte, bazen de mükellefin yerine geçerek, vergilendirmenin maddi-şekli ödevlerini yerine getirmekle görevlendirilmiş olan kişidir.
Vergi yasalarımız mükelleflik ve sorumluluk kurumlarını ayrıntılı şekilde düzenlemişken, iradi temsil kurumu açısından sessiz kalmışlardır.
Vergi yasalarının bu durumu iki şekilde değerlendirilebilir: Kanun koyucunun, mükellef ve sorumluların vergi ödevlerini bizzat yerine getirmelerini istemiş olduğu ve bu sebeple Vergi Hukukunda iradi temsile yer vermediği söylenebilir ya da kanun koyucunun, esasen Borçlar Hukukunda düzenlenmiş bulunan temsil müessesesinin Vergi Hukukunda da geçerli olacağını kabul ettiği, bu nedenle yeniden düzenleme gereği görmediği de düşünülebilir.
Bu çalışmada, mevzuatımızdaki hükümlerin ışığında, Vergi Hukukunda temsilin mümkün olup olmadığı; bu soruya olumlu yanıt verilebilirse, temsil yoluyla hangi işlemlerin gerçekleştirilebileceği incelenmeye çalışılacaktır. Bu amaçla, önce genel olarak temsil konusu ele alınacak, daha sonra Vergi Hukukunda temsilin mümkün olup olmadığı tartışılacak ve buna bağlı olarak temsil yoluyla gerçekleştirilebilecek işlemler değerlendirilecektir.
Yorumlar kapalı