ISTRADE 2016’nın ikinci gününde (1 Nisan 2016), Enerji Mevzuatı ve İçtihatlar İçerisinde Enerji Ticareti konulu panelde elektrik satış bedellerindeki TRT payının hukuki niteliği ve güncel gelişmeler hakkında bir konuşma yapmanız istenmişti. O konuşma için hazırladığınız notları (dikkat, ham metindir) paylaşıyorum: Olaylar “… nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı yapan lisans sahibi…
Yorumlar kapalıYazar: Ertuğrul Akçaoğlu
Barolar Birliği Avukat Hakları Merkezi’nin davetiyle 30 Nisan günü Birlik merkezinde düzenlenen bir çalışmaya katıldım. Konu avukatların vergi sorunlarıydı. Başta karşı taraf vekalet ücretinde KDV ve stopaj olmak üzere avukatların yıllardır süregelen çeşitli sorunları çalıştayda kapsamlı bir şekilde ele alındı. Çalıştay notlarının bir kitapçık olarak yayınlanacağını zannediyorum. Çalıştay ile ilgili…
Yorumlar kapalıOyunculardan biri benim kızım ;)
Yorumlar kapalıÖrnek bir olayda idare bir öğretim üyesine yersiz yere ek ders ödemesinde bulunmuş, daha sonra söz konusu ödemeyi Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 18. maddesi uyarınca söz konusu kişiden zararın oluştuğu tarih itibariyle yasal faiziyle beraber talep etmiştir.
Bu kısa bilgi notu iadede izlenecek usul ve hangi durumlarda ilgiliden faiz istenebileceği hususu ile sınırlı olarak kaleme alınmıştır.
Yorumlar kapalıBu yaz? 1998 senesinde yaz?lm??t?r; güncel de?ildir.
Giri?
Bir vergilendirme ili?kisinin iki taraf? vard?r: Vergi alacakl?s? olan devlet (vergi idaresi) ve vergi borçlusu olan mükellef. Bu say?lanlara bir üçüncü taraf olarak sorumlu da eklenebilir.
Mükellef, vergiyi do?uran olay? kendi ki?ili?inde gerçekle?tirmi? bulunan ve vergi borcunu kendi malvarl???ndan ödemek zorunda olan ki?i olarak tan?mlanabilir. Sorumlu ise, bazen mükellefle birlikte, bazen de mükellefin yerine geçerek, vergilendirmenin maddi-?ekli ödevlerini yerine getirmekle görevlendirilmi? olan ki?idir.
Vergi yasalar?m?z mükelleflik ve sorumluluk kurumlar?n? ayr?nt?l? ?ekilde düzenlemi?ken, iradi temsil kurumu aç?s?ndan sessiz kalm??lard?r.
Vergi yasalar?n?n bu durumu iki ?ekilde de?erlendirilebilir: Kanun koyucunun, mükellef ve sorumlular?n vergi ödevlerini bizzat yerine getirmelerini istemi? oldu?u ve bu sebeple Vergi Hukukunda iradi temsile yer vermedi?i söylenebilir ya da kanun koyucunun, esasen Borçlar Hukukunda düzenlenmi? bulunan temsil müessesesinin Vergi Hukukunda da geçerli olaca??n? kabul etti?i, bu nedenle yeniden düzenleme gere?i görmedi?i de dü?ünülebilir.
Bu çal??mada, mevzuat?m?zdaki hükümlerin ?????nda, Vergi Hukukunda temsilin mümkün olup olmad???; bu soruya olumlu yan?t verilebilirse, temsil yoluyla hangi i?lemlerin gerçekle?tirilebilece?i incelenmeye çal???lacakt?r. Bu amaçla, önce genel olarak temsil konusu ele al?nacak, daha sonra Vergi Hukukunda temsilin mümkün olup olmad??? tart???lacak ve buna ba?l? olarak temsil yoluyla gerçekle?tirilebilecek i?lemler de?erlendirilecektir.
Yorumlar kapalı