İçeriğe geç →

Dijital Hizmetler Vergisinin Uluslararası Vergi Hukuku Boyutu Hakkında

Aşağıdaki metin Nisan 2020’de Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde düzenlenecek olan “Dijital Dönüşümün Türk Vergi Sistemine Etkileri” sempozyumu için hazırlamaya başladığım tebliğin giriş kısmının taslağıdır. Metin ilerledikçe buraya aktarmaya devam edeceğim. Bu haliyle alıntı yapmamanızı rica ederim. Öneri ve eleştirilerinizi yukarıdaki “bana ulaşın” sayfasındaki iletişim kanallarından iletmenizi diler, teşekkür ederim.

(Düzeltme: Kovid-19 salgını nedeniyle söz konusu etkinlik ertelendi. 22 Mayıs 2021’de online olarak gerçekleştirilecek: https://uludag.edu.tr/hukukmalihukuk/etkinlik/view?id=1709.)

Giriş

Ülkemizdeki pek çok kişi, ki bunlara bir kısım vergi hukukçusunun da dahil olduğunu zannediyorum, 2019 yılının sonuna doğru “dijital hizmet vergisi” adında yeni bir vergiyle tanıştılar. Halkımız bunun kendilerince ödenecek bir vergi değil de Google, Facebook, Netflix gibi İnternet dünyasının devleri tarafından ödenecek bir vergi olduğunu duyunca sevinmiş olabilir.

Oysa, Profesör Dr. Billur Yaltı’nın 16 Ocak 2020’de Ankara Barosu çatısı altında gerçekleştirilen “Vergi Yasalarında Güncel Değişikliklerin Değerlendirilmesi Paneli”nde işaret ettiği gibi uluslararası vergi hukuku düzeninin (eski adı e-ticaret olan) dijital ekonomiyle olan sınavını başından beri takip edenler için pek de yeni bir kavram değil “dijital hizmet vergisi”.[1] Uluslararası vergi düzeninin kaptan köşkünde oturan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı – OECD, 1997 Turku (Finlandiya) ve 1998 Ottawa (Kanada) Konferansları’ndan bu yana geleneksel düzeni e-ticarete; daha doğrusu e-ticareti geleneksel uluslararası vergi düzenine uydurma çabası içinde idi. Bu çaba özellikle 2000’lerin ilk yarısında var gücüyle sürmüş, o dönemin Hindistan’ı gibi (ki oda sadece çok kısa bir süre için) bir iki istisna dışında, tüm devletler papağan misali OECD’nin söylemini tekrar etmişlerdi. Bu söylem, bir cümle ile, mevcut elbisenin (uluslararası vergi anlaşmalarının) e-ticarete de uyacağı idi.

Zaman gösterdi ki, ki zamanında bunu söylemeye çalışan az sayıdaki kişiden biri de bendim,[2] 1923’lerin kurgusu[3] üzerine inşa edilmiş “işyeri” kavramına dayalı uluslararası vergi sisteminin dijital ekonomi ile olan savaşı kazanması mümkün değildi. Kim bilir, belki de OECD, daha doğrusu OECD’de ağırlığı olan ülkeler bu savaşın kazanılmasını istemiyorlardı. Zira mevcut sistemin dijital ekonomiye uygulanmaya devam etmesi pazar ülkelerde elde edilen kazançların, ki biz onlara çoğu zaman – bir yanılsama içinde – kaynak ülke diyoruz, dijital ekonominin gerçek kaynağı olan yerleşim yeri ülkelerine akmasına, gelişmekte olan ülkelerin vergi tabanlarının gelişmiş ülkeler lehine erozyona uğramasına neden oluyordu.  Bu böyle devam etti, gitti; ta ki Offshore Leaks (2013), Luxembourg Leaks (2014), Swiss Leaks (2015), Panama Papers (2016), Paradise Papers (2017) gibi skandallar ortalığa saçılıncaya kadar. Her ne kadar bunlar doğrudan dijital ekonomi ile ilgili olmasalar da başta Avrupa Birliği üyesi ülkeler olmak üzere tüm devletlerin uluslararası vergi sisteminin yapısal sorunlarını nihayet idrak etmelerini sağladılar. O zamana kadar uluslararası vergi sistemine dokunmak istemeyen, özellikle de “işyeri” kavramını kimseye sorgulatmayan OECD, 2013 – 2015 arasında BEPS projesi[4] ile “vergi tabanının erozyona uğraması, kazançların ülkelerden ülkelere kaydırılması” probleminin peşine düştü. Çünkü nihayet OECD’nin kurduğu ve koruduğu uluslararası sistem büyük devletlerin vergi tabanlarını da erozyona uğratmaya başlamıştı. BEPS’in on beş eylem planından ilki, ne tesadüftür ki, “dijital ekonomi sorunlarını ele almak” idi. Birinci Eylem Planı’nda OECD, hâlâ, dijital faaliyetler üzerine doğrudan vergiler salınmamasını tavsiye ediyor, Pazar ülkelerinde tüketim vergileri alınmasından bahsediyordu.

Uluslararası arenada tüm bunlar yaşanırken, örneğin Türkiye’de, 2014 senesinde Twitter ve Youtube’a erişim engelleniyor, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Twitter halka açık bir şirket, hassasiyet göstermiyor. Türkiye’den reklam alıyorlar, vergi vermiyorlar. Bu da kabul edilebilir bir şey değil. Twitter veya başkası olsun. Kendi ülkelerinde hangi hassasiyetleri taşıyorsa, orada nasılsa burada da bunu yapmak zorundalar” şeklinde beyanatlar veriyordu.[5]  Aslında daha da öncesinden Türkiye’nin kendi vergi pastasının dijital ekonomi nedeniyle erozyona uğradığını anladığı ve bununla mücadele etmek istediği Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın beyanatlarından anlaşılıyordu. Örneğin, Haziran 2010’da basının sorularını yanıtlayan Bakan Yıldırım konuşmasında Youtube’un Türkiye’de bir “irtibat bürosu”, bir “şubesi” olması gerektiğini söyleyerek; Türkiye’de faaliyet gösterdiği halde mükellef olmayan firmaya Maliye Bakanlığı’nın 30 milyon TL’lik bir vergi tarhiyatı yapmış olduğunu bildirmişti.[6]

2010’ların sonu gelirken çeşitli ülkeler ya uluslararası çözümden umut kestiklerinden ya da yeni bir çözüm sürecini tetiklemek istedikleri için olsa gerek, kendi göbek bağlarını kesmek şeklinde nitelendirebileceğimiz çözümler peşine düştüler. Örneğin, Hindistan’daki bazı davalarda mahkemeler “sanal işyeri”, daha doğrusu, “işyerinin sanal yansıması” kavramını tartışmaya başladılar.[7] Daha da önemlisi, Hindistan, 2018’de “belirgin ekonomik varlık” (significant economic presence) kavramını, dolayısıyla ve bir diğer ifadeyle “dijital işyeri” kavramını kendi vergi hukukuna dahil etti.[8]

Doğumuzda bunlar yaşanmaya başlamışken batımızda da “dijital hizmetler vergisi” tartışılıyordu. Mart 2018’de Avusturya’nın dönem başkanlığındaki Avrupa Birliği Komisyonu belirli hizmetlerin gelirleri üzerinden yüzde 3 oranında vergi alınmasını öneren bir teklif yayımlamış; bu yönde bir direktif çıkarmayı amaçlamıştı.[9]ABD’nin gelişmelere şiddetle karşı çıkması[10] ve AB ülkelerinin kendi aralarında anlaşamamaları[11] gibi nedenlerle AB düzeyinde bir düzenleme yapılamadı ama 1 Ocak 2019 itibariyle Fransa tek taraflı olarak bir “dijital hizmetler vergisi” yürürlüğe koyacağını açıklayıverdi[12] ve de 24 Temmuz 2019’da yürürlüğe giren yasa[13] ile geriye etkili olarak dediğini yapıverdi. Macron acele etmişti!

Fransa’nın bu girişimi ABD’nin ciddi tepkisi ile karşılaştı. Başkan Trump Amerikan şarabını Fransız şarabına tercih ettiğini[14] ifade eden, Macron’un bu “aptalca” girişimine tez vakitte yanıt vereceklerini söyleyen bir tivit attı.[15] Zaten, ABD Ticaret Temsilciliği, kendi iç hukuklarına dayanarak Fransa’nın dijital hizmetler vergisi hakkında soruşturma başlatmıştı,[16] Birkaç hafta sonra, Ağustos sonuna doğru Trump ve Macron ve diğer en büyük beş ekonomiye sahip ülkelerin liderleri Fransa’nın güneybatı sahillerindeki Biarritz kasabasında G7 zirvesi için buluşmuş, ayın 26’sında açıklanan G7 Liderleri Deklerasyonu’nda, “2020 senesinde, OECD çatısı altında uluslararası vergi sisteminin yenilenmesi” kararı adıklarını açıklamışlardı.[17] Basına yansıyan haberlere göre Macron, ABD ile varılan uzlaşı uyarınca tahsil edilmiş dijital hizmetler vergilerinin iadesi sözü bile vermişti.[18] Konuyu yakından takip eden bizler, tam “ortalık durulacak galiba”, derken, Kasım ayında ABD Ticaret Temsilciliği soruşturmasının devam ettiğini açıklayıverdi[19] ve 2 Aralık 2019’da raporunu yayımladı.[20] Ticaret Temsilciliği’nin yöneticisi Robert Lighthizer, Fransa’nın ABD’ye yapmakta olduğu 2,6 milyar Dolar tutarındaki ihracat ürünlerin bir kısmına %100 oranında ek vergi konmasını önermişti. Lighthizer’ın Fransa’ya yaptırımlar öneren açıklamasında bizi de ilgilendiren bir cümle bulunmaktaydı: ABD Ticaret Temsilciliği, Avusturya, İtalya ve Türkiye gibi ülkelerin dijital hizmetler vergilerine karşı da soruşturma açma olasılığını değerlendirmekteydi.[21]

İşte Dünya’da bu gelişmeler yaşanırken, Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi 24 Ekim 2019’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu, 21 Kasım 2019’da 7193 sayılı Kanun olarak kabul edildi. Cumhurbaşkanı 7193 sayılı Kanunu başkaca nedenlerle veto edince, TBMM bu kez ufak tefek değişikliklerle aynı metni 5 Aralık 2019 günü 7194 sayılı Kanun olarak kabul etti ve Kanun 7 Aralık 2019 günü yürürlüğe girdi. Kanunun “dijital hizmet vergisi”ne ilişkin maddeleri 1 Mart 2020 günü yürürlüğe girecek.

İşte bu yazıda Fransız, İtalya, Avusturya (ve belki Malezya) dijital hizmetler vergileri ile İngiliz dijital hizmetler vergisi taslağını karşılaştırmayı, uluslararası denklemde olasılıkları tartışmayı, bu arada OECD’nin ne yapmakta olduğunu ve de Türk dijital hizmetler vergisini iç hukukumuz ve tarafı olduğumuz anlaşmalar bağlamında değerlendirmeyi amaçlamaktayım.

[1] Adı geçen panelin video kaydına şuradan erişilebilirsiniz: http://www.youtube.com/watch?v=hmzKeKptKeA

[2] Bkz. Ertuğrul Akçaoğlu, Ulusal ve Uluslararası Perspektiften Elektronik Ticaretin Vergilendirilmesi, Yetkin Yayınları (2012), sf. 117 vd.

[3] Bkz. League of Nations, Report on Double Taxation, Submitted to the Financial Committee by Professors Bruins, Einaudi, Seligman and Sir Josiah Stamp, Doc: E.F.S.73.F.19. [“İktisatçıların Raporu”] (3 Nisan 1923).

[4] Bkz. http://www.oecd.org/tax/beps/

[5] http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26052934.asp

[6] http://video.ntvmsnbc.com/binali-yildirim-sorulari-yanitladi-1.html

[7] Bkz. http://kluwertaxblog.com/2018/09/03/permanent-establishment-virtual-projection-case-nokia-networks/

[8] http://tax.thomsonreuters.com/blog/india-enacts-digital-pe-and-other-beps-measures/

[9] http://ec.europa.eu/taxation_customs/sites/taxation/files/proposal_common_system_digital_services_tax_21032018_en.pdf

[10] http://home.treasury.gov/news/press-releases/sm534

[11] Bkz. http://mnetax.com/us-formally-asks-the-eu-to-ditch-digital-tax-30738 ve http://www.reuters.com/article/us-eu-tax-digital/eu-makes-new-offer-to-reluctant-states-on-digital-tax-document-idUSKCN1N52AK

[12] http://www.bfmtv.com/economie/taxe-gafa-en-france-les-geants-de-l-internet-seront-taxes-des-le-1er-janvier-1590424.html

[13] Bkz. http://www.legifrance.gouv.fr/affichTexte.do?cidTexte=JORFTEXT000038811588&categorieLien=id

[14] Ki Başkan Trump günün ilerleyen saatlerinde Fransız şaraplarına vergi koyma tehdidinde de bulundu. Bkz. http://www.euractiv.com/section/digital/news/trump-says-u-s-could-tax-french-wine-in-retaliation-for-digital-tax/

[15] Bkz. http://twitter.com/realdonaldtrump/status/1154791664625606657?lang=en

[16] Bkz. http://ustr.gov/sites/default/files/enforcement/301Investigations/Initiation_of_Section_301_Investigation.pdf

[17] Bkz. http://www.elysee.fr/en/g7/2019/08/26/g7-leaders-declaration

[18] Bkz. http://mnetax.com/us-france-reach-deal-on-digital-services-tax-35466

[19] Bkz.http://ustr.gov/about-us/policy-offices/press-office/press-releases/2019/november/united-states-trade-representative

[20] http://ustr.gov/sites/default/files/Report_On_France%27s_Digital_Services_Tax.pdf

[21] http://ustr.gov/about-us/policy-offices/press-office/press-releases/2019/december/conclusion-ustr’s-investigation

Kategori: Günce Hukuk Tebliğler Vergi