İçeriğe geç →

e-Zamanı geldi… e-Devlet şekilleniyor…

Bu yazı Türkiye Bilişim Derneği Bilişim Dergisi‘nin 114. sayısında yayınlanmıştır. (Ekim 2009, Sayfa 22-23)

Eşref Küçük*
Ertuğrul Akçaoğlu*
Muammer Ketizmen*
Abdurrahman Saygılı*

e-Zamanı geldi…
e-Devlet şekilleniyor…
E-DEVLET VE BİLGİ TOPLUMU KANUN TASARISI TASLAĞI1

“Nerede toplum varsa orada hukuk vardır”, der, formülasyonu Grotius’a atfedilen eski Roma kökenli bir söz. Hukuku temel almayan, ilişkilerini düzenleme gereksinimi duymayan bir toplumun var olamayacağını ifade eder bu söz. Elbette hukuku inşa edecek olan da devlettir: Nerede toplum varsa orada devlet vardır. İnsanların birarada yaşayabilmek için zorunlu olarak hukuk kurallarına ihtiyacı olmasını, bunun sonucunda da toplum halinde yaşamaktan başka çaresi olmadığını da, herkesin bildiği gibi, Aristo “insan toplumsal bir varlıktır” sözleriyle betimlemiştir. Eski Roma toplumunun da, kendisini barbar kavimlerden, hukuk kurallarına göre yönetilmesiyle ayırması da, hukukun toplum hayatının vazgeçilmez bir öğesi olduğuna dikkat çeken antik ve fakat çok önemli bir detay olarak günümüz bilişim çağının e-toplumuna ışık tutmaktadır. e-Toplumun da e-hukuku ve e-devleti olacaktır. Bunun da artık e-zamanı gelmiş bulunuyor.

Başbakanlığımız, bilişim toplumuna dönüşümümüzü sağlamaya yönelik olarak, 7 Ağustos 2009 tarihinde “e-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı Taslağı”nın 1.7 sürümünü internet sitesinde yayımladı. Bu yazının amacı, işte bu kanun tasarısı taslağının içeriğini okuyucularımızla paylaşmaktır.

“e-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı Taslağı” (Taslak), 7 bölüm ve 37 maddeden ibaret olup üç yıl önce 2006’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, vatandaşlar, kamu kesimi ve iş dünyası ile sivil toplum kuruluşları için 2006-2010 yılları arasındaki dönemde temel referans belgesi olan Bilgi Toplumu Stratejisi ve eki Eylem Planı’nın bir parçası olarak hazırlanmıştır.
Taslak, birinci bölümde; kanunun amacının bilgi toplumuna dönüşüm (e-dönüşüm) süreci ve e-devlet hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek, e-dönüşüm sürecini planlamak ve koordine etmek üzere kurulacak Bilgi Toplumu Ajansının teşkilat yapısını, görevlerini ve yetkilerini düzenlemek olduğunu belirterek, kimlerin faaliyetlerinin kanun kapsamına alındığını saymış, bu kapsamdaki kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi toplumu ve e-devlet hizmetlerine ilişkin faaliyetlerinde esas alacakları temel ilkeleri düzenlemiştir. Bu ilkelerde asıl olarak vatandaş odaklılık ve etkili hizmet sunumu kavramlarının öne çıktığı görülmektedir. Böylece kanunun, çağdaş eğilimlerin kamuya uyarlanmasıyla bilişim teknolojilerinin kamu hizmetlerinin görülmesinde etkin kullanımını sağlayarak yeni bir devlet anlayışı (e-devlet) ve yeni bir toplumun (e-toplum) gereklerini sağlama amacında olduğunu söyleyebiliriz.

Taslak, ikinci bölümde; Bilgi Toplumu Ajansı ile çeşitli bilgi toplumu kurullarının kuruluşunu, görevlerini, ajans başkanının atanması ve e-dönüşüm yöneticilerinin belirlenmesiyle e-dönüşüm panellerinin oluşturulmasını düzenlemektedir. Kanun, e-devlet hizmetlerinin görülmesinde ve e-dönüşüm sürecinde, politika ve strateji belirlemede, projeleri yönlendirmede planlayıcı ve koordinatör olarak ve ayrıca rehberlik ve destek hizmetleri sunmada Bilgi Toplumu Ajansını görevli kılmıştır. Böylece ajansın, bilişim sektörünün gelişimi, e-dönüşümün gerçekleşmesi, iş dünyası hizmetleri ve e-ticaret gibi konularda, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, belediyeler, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör ile işbirliği ve uyumu sağlayacağı öngörülmüştür.
Bu bölümde bilgi toplumu yönlendirme, danışma ve koordinasyon kurullarının oluşumu ve görevleri saptandıktan başka, sayılı kamu kurum ve kuruluşlarında bir e-dönüşüm yöneticisi atanması, başlıca görevlerinin e-devlet ve bilgi toplumuna ilişkin çalışmaları yürütmek, kurullar veya ajansça belirlenecek strateji, proje, standart, rehber vb. düzenlemelerin kurumunda uygulanmasını ve özellikle kurum bilgi güvenliğine ve kişisel verilerin korunmasına yönelik tedbirler alınmasını sağlamak olduğu belirtildikten sonra, e-dönüşüm yöneticisi belirlenen her kurum ve kuruluşta e-devlet ve e-dönüşüm faaliyetlerini koordine etmek ve izlemek üzere e-dönüşüm panelinin kuruluşu ile görev ve sorumlulukları tespit edilmiştir.

Taslak, üçüncü bölümde; Bilgi Toplumu Ajansının çeşitli hizmet birimlerinin görev ve yetkilerini belirlemiştir. Buna göre ajans, politika geliştirme dairesi, bilgi güvenliği dairesi, ortak e-devlet hizmetleri dairesi, proje yönetimi dairesi, ölçme ve değerlendirme dairesi, sistem geliştirme ve teknik destek dairesi, eğitim, tanıtım, ve uluslararası ilişkiler dairesi, hukuk işleri dairesi, insan kaynakları ve idari hizmetler dairesinden olmak üzere dokuz hizmet biriminden oluşmaktadır.

Taslak, dördüncü bölümde; e-devlet hizmetlerine ilişkin genel hükümler başlığı altında, bilişim proje tekliflerinin hazırlanması ve teklif edilmeleri, proje tekliflerinin incelenmesi, onaylanması ve kaynak tahsisi, proje uygulama, izleme ve değerlendirmesi, performans değerlendirme ve denetim, e-devlet hizmet taahhüdü, kurumlararası veri paylaşımı ve birlikte çalışabilirlir, kamuda e-belge değişimi, ortak e-devlet hizmetleri, veri sahipliği, kimlik doğrulama ve yetkilendirme, e-devlet kapısı, e-ödeme usul ve esasları, toplu lisans ve satın alma yöntemi, e-arşiv, sır saklama yükümlülüğü, hizmet sunumunda kişisel verilerin kullanımı, hakların telafisi konuları ayrıntılı bir şekilde düzenlemiştir.

Bu bölümde, bilişim proje tekliflerinin her aşamasında, ajansın, e-devlet hizmetlerinin içeriğini e-dönüşüm politikalarına uygunluğu bakımından incelemesi, onay vermesi ve buna göre kaynak tahsis etmesi ön plana çıkmaktadır. Burada öngörülen temel amaçlar, e-dönüşüm politikalarının uygulanmasını ve projelerin kurumsal hedefleri desteklemesini sağlamak için proje gerekçelerinin kurumsal ve ulusal politikalara dayandırılması; proje teklifine konu e-devlet hizmetlerinin maliyetinin azaltılması, hizmeti sunan ile alan arasındaki aracıların ortadan kaldırılması, iş süreçlerinin hızlandırılması ve böylece hizmetlerin kullanıcı ihtiyaçlarına daha uygun hale getirilmesidir. Ayrıca bilişim projelerinin ajans tarafından onaylanan plana göre, süresinde ve bütçesi dahilinde yürütülmesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Bunun için de ajansın çeşitli şekillerde, e-devlet ve bilgi toplumu performanslarını ölçmesi öngörülmüştür.

Bu bölümde en önemli konuyu hiç kuşkusuz, kamu kurum ve kuruluşlarının kendi hizmetlerinin dönüşümü konusunda sahipliliğinin arttırılması ve şeffaflığın sağlanması amacıyla hazırlanacak e-devlet hizmet taahhüdüne ilişkin konuları düzenleyen on beşinci madde oluşturmaktadır. Bu maddeyle düzenlenen e-devlet hizmet taahhüdü, bütün kamu kurum ve kuruluşlarının, belirleyecekleri öncelikli e-devlet hizmetlerini, yine kendi belirleyecekleri bir takvim çerçevesinde elektronik ortama taşıma iradesini ve taahhüdünü ifade etmektedir. Söz konusu e-devlet hizmet taahhüdü, bu kanunun temel amacı olan e-devlet hizmetlerinin geliştirilmesine ilişkin önemli bir araç olarak dikkat çekmektedir. Böylece internette ilan edilecek ve kamuoyunun değerlendirmesi ve takibine tabi olacak taahhütler, şeffaflık ve kamunun hesap verebilirliği noktasında e-dönüşüm sürecine büyük katkı sağlayacaktır.

Yine bu bölümde, kamuda elektronik ortamda hukuken geçerli ve güvenli bir belge (e-belge) değişim altyapısının oluşturulması öngörülmüştür. Böylece, kamu kurumlarıyla gerçek ve tüzel kişiler arasında elektronik ortamda belge, bildirim, ihtar, ihbar vb. hukuki sonuçlar doğuran beyan ve yazışmalar ortak e-devlet hizmeti olarak, kayıtlı e-posta sistemi aracılığıyla yapılabilecektir.
Kişisel veriler ve kanunlardaki istisnalar haricindeki verilerin kamu kurumları arasında, kanunlarla verilen görevlerin yerine getirilmesini sağlamak üzere paylaşılması esası getirilmekte, kişisel verilerin paylaşılabilmesi için bunun kanunla düzenlenmesi ve kişinin rızasının olması hükümleri getirilmektedir. Ayrıca söz konusu verilerin veri sahiplerince korunması ve veri sahipliği bilincinin arttırılması, birden fazla kaydın tutulmasının engellenmesi, bundan doğabilecek olumsuz sonuçların aşılması, verilerin sadece veri sahipleri kayıtlarında tutulması amaçlanmıştır.

e-Devlet hizmetlerinin görülmesinde, kişisel verilerin işlenmesi söz konusu olduğunda kimlik doğrulama araçlarının kullanımı öngörülmüştür. Böylece e-devlet hizmetlerindeki projelerde en sık raslanan yetkilendirme ve kimlik doğrulama problemleri aşılmak istenmiştir.

Taslak, beşinci bölümde; Bilgi Toplumu Ajansı ile ilgili insan kaynakları yönetimi, ajans bütçesi ve döner sermaye işletmesini düzenleme konusu yapmıştır.

Taslak, altıncı bölümde; ajansın hizmet alımı, ajansın bu kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslarını gösteren yönetmelikleri hazırlaması ile kanunun uygulanması çerçevesinde uygulanmayacak ve saklı hükümler ile ajans gelirlerinin her türlü vergi, resim, fon ve harçtan muafiyeti, yedinci ve son bölümde ise; çeşitli kanunlarda değişiklik öngören kanun değişiklikleri, geçiçi ve son hükümler düzenlemiştir.

Taslak bütünüyle ele alındığında, onu kaleme alanların, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yapılan yatırımlar için harcanan kaynakların daha verimli şekilde kullanılmasını sağlamayı, kurumları elektronik hizmet taahhüdü ile yükümlü kılarak onları hizmetlerini elektronik ortamdan sunumuna ve bütün hizmetlerin elektronik ortama “göçünü” zorlamayı ve mümkün olabildiğince e-devlet hizmetlerini entegre hale getirmeyi amaçladıkları; bu amaçlara ulaşmak için tek elden planlama ve koordinasyonu sağlayacak bir merkez öngördükleri anlaşılmaktadır. Kanun tasarısı taslağının gerekçesinde bu merkezi yapının ülkemizin bilişim alanında dışa olan bağımlılığını azaltacağı ve istihdam konusunda yeni kapasite oluşturmak suretiyle bilişim sektörünün ve beyin gücü potansiyelimizin önünün açılmasını temin edeceği ifade edilmektedir.

Ünlü siyaset bilimci Manuel Castelles’e göre, yaşadığımız çağ bir enformasyon (bilgi) çağıdır. Bu çağda, bilgi anında gerçekleşir ve akış halindedir. Söz konusu akış, hem üretimi hem de tüketimi biçimlendirmektedir. Bilgi anında ulaşılacak bir hal almakla beraber, bizi sersemletecek ve kirletecektir. Toplum artık geleneksel yapısından kopmuş ve bir ağ toplumuna dönüşmüştür. Ağ toplumunda ilişkiler sabit zaman ve mekanda yer almaz; zaman ve mekan belirsizleşmiştir. Bu ağ toplumu Kalifoniya’daki Silikon Vadisinde ortaya çıkmıştı. Şimdi ise, Türkiye’de yayılmak istemekte. Bilgi toplumunu kurmayı amaçlayan bu kanun tasarısı, ağ toplumunu hukukileştirmek üzere. Çünkü ağlarını örmek için hukukun ipliklerine ihtiyacı var.

Tasarıyla ilgili kuşkusuz söylenecek çok söz vardır. Yazımızın amacı tasarının içeriği hakkında bilgi vermek, onu takdim etmek olduğundan, onun olumlu ya da olumsuz yanlarından bahsetmekten özellikle kaçındık. Elbette bu kanun tasarısıyla ilgili eleştirel bir bakış, onun kanunlaşmasından önce yapılmalıdır. Bu görevi Türkiye Bilişim Derneği üstlenmiş, tasarıyla ilgili görüş, eleştiri ve önerileri derleyebilmek için sitesinde görüşler sayfası2 açmış, ayrıca genel merkez, taslak hakkında görüş bildirilmesinde kullanılacak olan bir form3 ile ülkemizin e-dönüşüm sürecini sağlıklı, verimli, doğru, dinamik ve aynı zamanda denetlenebilir olarak geçirmesi için kanun tasarısı taslağının, tüm tarafların görüş birliği içinde ve olası kaygıları giderici biçimde düzenlenmesiyle toplumun beklentilerini karşılayacak bir yapının oluşturulmasının sağlanması yönündeki TBD görüşünü4 kamuoyuna duyurmuştur.

*    Dr., Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, esrefkucuk@yahoo.com

*    Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, ertugrul@akcaoglu.com

*    Dr., Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi, muammerketizmen@gmail.com

*    Dr., Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, kamusal@hotmail.com

1    Yasa tasarısı taslak ve gerekçesine aşağıdaki adreslerden ulaşılabilir:
http://www.basbakanlik.gov.tr/docs/e-devlet/taslak.doc
http://www.basbakanlik.gov.tr/docs/e-devlet/gerekce.doc

2    http://www.tbd.org.tr/anket/gelismis_anket.php?anketkod=20

3    http://www.tbd.org.tr/resimler/ekler/c27cea8526af8cf_ek.pdf

4    http://www.tbd.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=908&tipi=2&sube=

Kategori: Makaleler